Monday, November 05, 2007

Savaş Esirleri

Yıldırım Türker geçen Pazartesi Sekiz Genç Esir başlıklı bir yazı yazmıştı. Okumamış olan herkese şiddetle tavsiye ederim.

Savaş esirleri, o gencecik çocuklar, dün serbest bırakıldı. Derin bir nefes aldık, çok şükür dedik, sağ salim döndüklerine sevindik. Yani bazılarımız sevindi. Hürriyet'in haberine göre Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin sevinmemiş.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, Dağlıca'daki terörist saldırı sonrası kaçırılan 8 askerin Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili sorular üzerine şunları söyledi: "Öncelikle askerlerimizin, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının herhangi birinin ya da bir bölümünün bölücü terör örgütünün eline geçmiş olmasından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak büyük üzüntü duyduğumu belirtmeliyim. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hiçbir mensubu böyle bir duruma düşmemeliydi. Dolayısıyla kendilerinin kurtulmuş olmasından fazla bir sevinç duyamadığımı ifade etmek istiyorum. Bu benim kişisel değerlendirmemdir."

Bakan Şahin, törenden ayrılırken bir gazetecinin, "8 askerle ilgili sözlerinizi biraz açabilir misiniz" sorusu üzerine, "Ben bu askerlerimizin operasyonla ilgili o gece bu teröristlerle birlikte gitmiş olmasını bir Türk vatandaşı olarak içime sindiremedim" ifadelerini kullandı.

Askerlerin kaçırıldığı yönündeki haberlerin hatırlatılması ve "Kaçırılmadılar da teslim mi oldular" diye sorulması üzerine ise Şahin şu yanıtı verdi: "Hayır. Böyle bir beyanda bulunamam. Bir Türk askerinin birkaç tane çapulcuyla birlikte gitmiş olduğu gibi bir izlenim beni rahatsız etti. O nedenle terör örgütünün propagandasına zemin hazırlandı. Bizim askerimiz, bizim Mehmetçiğimiz vatanı korurken gerektiğinde her an şehit olmayı göze alan bir askerdir. Tabii onların şu anda yurda dönmüş olmaları ailelerini, kendilerini mutlu etmiştir, vatandaşlarımız da bundan memnuniyet duymuş olabilirler ama benim içimde böyle bir ukde kaldı. Bunu sizlerle paylaştım. Bu benim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu olaylarla ilgili bir değerlendirmemdir."

Sekiz genç insan. Sekiz tane hayat. Bu insanların herbirinden birer tane var evrende, başka yok. Yedekleri yok, klonları yok. Onlar öldüğünde yerlerinde doldurulmaz bir boşluk kalacak.

Şehit değil esir oldukları için bakan bey tarafından birkaç kolay kelimeyle gözden ve gönülden çıkarılan bu çocukların adları da var: Ramazan Yüce, İrfan Beyaz, Mehmet Şenkul, Nihat Başova, İlhami Demir, Fatih Atakul, Halis Tan, Özhan Şabanoğlu. Bakan Şahin "Mehmetçikler şehit düşmedi" diye üzüledursun, ben Ramazan, Fatih, İrfan, İlhami, Halis, Nihat, Mehmet ve Özhan kurtuldu diye, ailelerine kavuştular, bayrağa sarılı birer tabut olarak evlerine dönmediler diye çok seviniyorum.

No comments: